Ülker Grubu Aksaray’a Dev Bir Yatırım Düşünüyor

Hayvancılığın Adı Sadece Cazibe Kaldı

Hastaneden Dönen Aile Kaza Geçirdi: 1 Ölü, 5 Yaralı

Eşmekaya Sazlığı Kurumaya Yüz Tuttu

Öğrenmek Akıntıya Karşı Yüzmek Gibidir

27 Eylül 2010 Pazartesi

Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla ilköğretim okullarına yardım eli uzatan Aksaray Belediye Başkanı Nevzat Palta bazı okulları ziyareti sırasında sınıfları gezerek öğrencilerle hem sohbet ediyor.
 
Belediye Başkanı Nevzat Palta “Ünlü yazar BALZAC: “Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak gerekir.” diyor. Ben de diyorum ki, gelecekte efendi gibi yaşayabilmek için, bugün çok çalışmalıyız. Bu hususta ailemizin ve öğretmenlerimizin sizlere yardımlarını esirgemeyeceğini biliyoruz.”dedi.


Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla ilköğretim okullarına yardım eli uzatan Aksaray Belediye Başkanı Nevzat Palta bazı okulları ziyareti sırasında sınıfları gezerek öğrencilerle hem sohbet ediyor hem de bir öğretmen gibi onlara eğitim hakkında bilgiler veriyor.
Öğrencilere hitaben konuşma yapan ve belediye hizmetlerinden, eğitim ve öğretime kadar birçok konuda aydınlatıcı bilgi veren Başkan Nevzat Palta,  belediyenin görev alanlarının çok geniş olduğunu belirterek insanın doğumundan ölümüne kadar belediyenin insanlara hizmet verdiğini İmardan tutunda su, kanalizasyon, yol, cenaze hizmetleri, parklar, konutlar, kültür, sanat, turizm, sosyal hizmetler, sportif faaliyetler ve benzer birçok konuda hizmet verdiğini söyledi.
Başkan Nevzat Palta hayatta hiçbir işin zor olmadığını şu sözlerle ifade etti. Atatürk’ün güzel bir sözü var.”Dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla yorulmazlar”  Zafer “Zafer Benimdir” diyebilenin Başarı “Başaracağım” diyebilenindir. Sen “Başaracağım” diyorsan başarının zoru olmaz.”dedi.
Belediye Başkanı Nevzat Palta, öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada şu görüşlere yer verdi.

“Sevgili Öğrenciler, 2010-2011 Eğitim öğretim yılı başladı Aslında düşündüğümüz zaman geçen yılki eğitim-öğretimin başladığı günleri, dün gibi geliyor bize. Sadece bu yılki eğitim-öğretim sürecinin değil, ilk ve ortaokul yıllarımızın da çok çabuk gelip geçtiğini düşünürüz. Bütün bunlar, zamanın su gibi akıp gitmekte olduğunun delilleridir.

         
Bu noktada durup düşünmeliyiz: Bizler zamanımızın bir anını bile boşa harcama lüksüne sahip değiliz. Çünkü bizler şu anda, daha önce başlamış ve halen devam etmekte olan istikbâl maratonunun müsabıklarıyız. Bu maratonda durmak ya da sürati azaltmak, yarışı kaybetmek demektir. Bir Çin atasözünde “Öğrenme, akıntıya karşı yüzmek gibidir, ilerlemediğiniz takdirde gerilersiniz.” deniliyor. Bu sebeple bizlere düşen, dur durak demeden çalışmak; su akarken testimizi doldurmaktır. Çünkü şu anda akmakta olan zaman ve imkân suyunun yarın da akacağına dair bir garantimiz yok.
  
Ünlü yazar Balzac: “Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak gerekir.” diyor. Ben de diyorum ki, gelecekte efendi gibi yaşayabilmek için, bugün köle gibi çalışmalıyız. Bu hususta ailemizin ve öğretmenlerimizin bizlere yardımlarını esirgemeyeceğini biliyoruz. Bu sebeple kendilerine şükran borçlu olduğumuzu şimdiden belirtmeliyim.
  
Eğitim ve öğretimin gayesi, insanın aslî vasıf ve kabiliyetlerini geliştirmek ve onun mensup olduğu cemiyet içinde gerçek bir insan hayatı yaşaması için lüzumlu imkân ve vasıtaları muktedir bir hale getirmektir. Bu şekilde her insan fikir, duygu, irade ve vücut bakımından bir bütün halinde, ahenkli ve dengeli bir şekilde gelişirken medeniyetin ve cemiyetin hakiki değerlerini de kazanacak ve bir meslek veya iş sahibi olacaktır.

Eğitim ordusunun neferleri olan öğretmenlerimiz bu kutsal vazifelerini ifa ederken, sizleri sadece bilgi ile donatmamalı, sizleri milli ve manevi değerlerine, dinine bağlı, vatanını, milletini, ülkesini seven, Bayrağını seven ve aynı zamanda “iyi insan” olma özelliğine sahip birer fert olarak yetiştirmelidirler.
        
Ülkemizi, Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine çıkarabilmek için öğretmenlerimizin kılavuzluğuna hep ihtiyaç duyacağız. Bu uğurda onların hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağını biliyoruz. Çünkü yine biliyoruz ki, onlar bahçıvandır ve ektikleri tohumların fidana dönüşmesini, sonra da bu fidanların çiçek açıp meyve vermesini canı gönülden istemektedirler. Bu günlere onların desteği ile geldik, bundan sonraki yıllarda da onların desteğine hep ihtiyaç duyacağız.
          
2010-2011 eğitim-öğretim yılının siz öğrenciler açısından, okul idaresinin ve öğretmenlerimizin fedakâra ne gayretleri ile oldukça verimli geçeceği kanaatindeyim. Sözlerimi burada bitirirken öğretmenlerimize ve tüm öğrencilerimize 2010-2011 eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını diliyorum.”Dedi.

0 yorum:

Yorum Gönder