Her yıl Ekim ayının ilk haftasının camiler ve din görevliler haftası olarak kutlandığını ifade eden Aksaray Anadolu Gençlik Derneği üyeleri,
Her yıl Ekim ayının ilk haftasının camiler ve din görevliler haftası olarak kutlandığını ifade eden Aksaray Anadolu Gençlik Derneği üyeleri, “Esasında şuurlu Müslümanlar için, sadece bu haftanın değil bütün haftaların camiler haftası olduğu bir gerçekse de, ülke olarak her açıdan sıkıntılı günler yaşadığımız ve dikkatlerin başka yerlere çekildiği şu günlerde, bakışların bir an olsun camilere çevrilmesi, ülkemiz ve insanlık için hayırlı şeylerin kapısını aralamak adına güzel bir vesile olacaktır” dedi. Camilerin sadece namaz kılınan namazgâhlar olmadığını aynı zamanda dinin direği olan bu kutsal ibadetin yanında, eksikliği gün geçtikçe daha fazla hissedilen, her geçen gün, yoksunluğunda acı sahnelere şahit olunan, sevgi, barış, adalet, kardeşlik duygularının tesis edildiği yagane mekânlar olduğunu vurgulayan AGD üyeleri. “Buralarda günümüz dünyasının nerdeyse birbirine düşman haline getirdiği zengin-fakir, her nesil birbirinden daha da uzaklaşan yaşlı-genç, ilme muhtaç cahil ile ilmini öğretmek zorunda olan alim, gibi birbirine zıtlaştırılan sosyal kesimler, bir araya gelmekte; böylece sevgi, barış, adalet ve kardeşliğin lafazanlığının yapılmasının dışında, bu duygular kanlı canlı yaşanmaktadır. Fakat şurası da bir gerçektir ki bunların yaşaması ve insanların yaşamına damgasını vurması için, her türlü görüş, düşünce ve yaşam tarzının, gençlerin omuzlarında yükseldiği gibi, bu davanın – sevgi, barış, adalet, kardeşlik davasının- da gençler tarafından omuzlanması hayati bir zorunluluktur. Çünkü herhangi bir davanın başarıya ulaşması için taze kana ihtiyacı vardır. Nitekim asrısaadette İslam davası gençlerin gayretleriyle ivme kazanmıştır. Bu açıdan, camilerin ilk zamanlarındaki işlevini yerine getirmesi, Ashab-ı suffa’nın bir mektebi olması, kardeşlik bağlarını güçlendirmesi, sevgi ve barışın tohumlarını ekebilmesi için dinç beyinlerin, güçlü bedenlerin, hareketli zihinlerin cami içindeki varlığı elzemdir. Bu yönden bakıldığında camiler gençlere; gençler camilere muhtaçtır. Buna rağmen üzülerek şahit olmaktayız ki, gençlerin camiye giden yolları çeşitli engellerle tıkanmakta; içkiye, sefahate, tüketime, israfa, zinaya, giden yolları ise alabildiğine açılmaktadır. Gençler de büyük bir çoğunluk itibariyle camilere gereken önemi vermezken, her türlü ahlaksızlığın kucağına itilmektedir” diye konuştu.
0 yorum:
Yorum Gönder